
Yazının tamamı için tıklayınız.
Kadim bir kültüre sahip olan Türkler, bu kültürlerini yazıya yansıtabilen dünya üzerindeki ender topluluklardan biridir. Bugün dahi dünyada binlerce dil olmasına rağmen yalnızca 78’inin yazılı edebiyatı, çok azının da yazı sistemi bulunmaktadır (Edmonson 1971: 323-332). Türkler tarih boyunca farklı medeniyetlerle temas hâlinde olması farklı alfabeleri kullanmalarının önünü açmıştır. Kullandıkları her alfabeyle oldukça önemli eserler ortaya koyan Türkler, kendi alfabeleriyle ise hem edebiyatı hem de tarihi yazmışlardır.
(…)
Tüm bunlardan sonra Türklerin tarihine dair bilgi almak isteyen herkesin faydalanabileceği, bununla birlikte Runik harfli Türkçe metinler üzerine çalışmalar yapan araştırmacıların doğrudan kaynak olarak kullanabileceği bir eserin vücut bulmuş olduğunu söylemek gerekmektedir. Aydın tarafından ortaya koyulan bu titiz çalışma, yapılacak eski Türk dili çalışmalarında görülmesi/faydalanılması gereken bir başucu kaynağı mahiyetindedir. Dilini, tarihini, hatırasını, övgüsünü, uyarısını hülasa kültürünü taşa kazıyan Türklerin bu tavrını, büyük emeklerle satırlara taşıyan Prof. Dr. Erhan Aydın’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Böylesi bir eserin bilim dünyasına kazandırılmasına aracılık eden Kronik Kitap ve çalışanlarına da ayrıca teşekkür etmek gerekir.